Rekabet hayatımızın her alanında vardır. İş hayatından sosyal ilişkilere, politik seçimlerden uluslararası ilişkilere kadar her alanda yer alır. Bilerek ya da bilmeyerek rekabet içerisinde bir çok davranış modeli gelişir. İşte bu noktada iş dünyasının ve ülkelerin çokça başvurduğu bir kavram olan “Oyun Teorisi” kavramını paylaşmak istiyorum. Oyun teorisine bilinirlik kazandıran, Russel Crowe’un başrolde oynadığı “Akıl Oyunları” (A Beatiful Mind) filmidir. Teoriyle ünlenen ve Nobel Ödülü kazanan matematikçi John Nash’in hayat hikayesi konu alan filmi izlemenizi tavsiye ederim.
Oyun teorisi, neredeyse hayatın tüm alanlarında kullanılan bir istatistik kuramıdır. Disiplinler arası bir kuram olarak ele alabileceğimiz teori ekonomi, psikoloji, felsefe, yapay zekâ, siyaset bilimi gibi alanlarda yapılan çalışmalarda son derece etkili sonuçlar vermiştir. Oyun teorisi genelde ünlü matematikçi John Nash ile anılsa da ondan önce de bu alanda birçok çalışma yapılmıştır. Israel Robert Aumann, John Von Neumann, Oskar Morgenstern, Bertrand gibi bir çok iktisatçı ve bilim adamının konusu olmuştur. Savaş stratejilerinden, politik seçimlere, ürün fiyat belirleme stratejilerine kadar birçok alanda kullanılmaktadır. Temel olarak seçimlerin sonuçlardan elde edilecek getiriyi belirlediği düşüncesi üzerine kurulmuştur.
OYUN TEORİSİ VE PİYASALAR
Oyun Teorisi’nin ne olduğunu anlamak için öncelikle bu teorinin Oligopol Piyasalar adı verilen birbirlerinin kararlarını etkileyecek kadar az sayıda firmanın çok sayıda alıcı ile buluştuğu piyasalarda görüldüğünü bilmek gerekir. Firmalar, oyun teorisindeki isimleri ile “oyuncular”, reklam, indirim, kampanya vb. kararlar aldığında rakip firmaların ne gibi karalar vereceğini hesaplamak zorunda kalır. Oyuncuların rakiplerini yenmek için izlediği yola strateji denir. Oyuncular stratejilerine göre kazanır veya kaybeder; diğer bir deyişle de firmalar stratejilerine göre kâr veya zarar eder.
Tabloda piyasadaki toplam kârın 200 olduğu varsayılmıştır. Tablodan anlaşılacağı üzere firmalardan birinin minimum kârlardan maksimum olanı seçmesi ve diğerinin maksimum zararlardan minimum olanı seçmesi ile oluşan nokta (100) denge noktasıdır. Yani oyun teorisinde oyuncuların karşılıklı bağımlılıkları kabul edilir. Oyuncuların kazanıp kaybetmesi sadece kendi kararlarına bağlı değildir, bir karar verilirken diğer oyuncuların da verebileceği kararlar dikkate alınmalıdır.
EN BİLİNEN OYUN TEORİSİ MAHKUMLAR AÇMAZI
Mahkumların Açmazı, Nash Dengesi’nin özel bir türü olan Hâkim Strateji türüne dayanır. Bir oyuncunun rakiplerinin stratejisi veri iken (yani rakip oyuncunun kendisi için en iyi olanı yapacağı kesin olarak biliniyorken) kendisi için en iyi stratejiyi seçtiği duruma Nash Dengesi denir. Nash Dengesi, Nobel İktisat Ödüllü John F. Nash tarafından ortaya konmuştur. Hâkim Strateji de bir oyuncu için bir strateji, rakip oyuncular ne yaparsa yapsın en iyi strateji ise bu strateji hâkim stratejidir. Mahkumların Açmazı A. W. Tucker tarafından geliştirilmiştir ve kolay anlaşılması açısından şu şekilde ifade edilebilir. Polis, trafik ile ilgili bir suçtan dolayı tutukladığı A ve B’nin aslında hırsızlık yaptığından şüphelenmektedir. Hırsızlığın cezası 10 yıl hapistir fakat polisin elinde yeterli delil bulunmadığından A ve B’nin sadece trafik suçundan dolayı 1 yıl hapis yatmaları söz konusudur. Bu durumda A ve B ayrı ayrı sorgulanır. Bu noktada oyuncuların yani tutuklu olan A ve B’nin ayrı ayrı sorgulandığı yani birbirleri ile hiçbir iletişim imkanının olmadığı ve ortak bir strateji geliştiremeyeceklerinin altı çizilmelidir. Polisin sunduğu seçenekler aşağıdaki gibidir:
- Her iki tutuklu da itiraf ederse 4’er yıl hapis
- Her iki tutuklu da inkâr sadece 1’er yıl trafik suçundan hapis
- A itiraf eder de B inkâr ederse; A 2 yıl, B 8 yıl hapis
- B itiraf eder de A inkâr ederse; B 2 yıl, A 8 yıl hapis
Bu iki oyuncunun, yani tutuklunun, birbirleri ile iletişimi olsaydı mutlaka her ikisi de inkâr eder ve 1’er yıl hapis cezası ile kurtulurlardı. Fakat oyuncuların ortak karar verme imkanının olmadığı durumda her iki oyuncu da itiraf etmeyi tercih edecektir. Böylece her halükârda 8 yıl hapis yatmaktan kurtulmuş olacaklardır ve 4’er yıl hapis cezasına mahkûm olacaklardır. Görüldüğü gibi bu sonuç oyuncular için en iyi sonuç değildir. Denge sonuçtur ve bu denge ise Nash Dengesi olarak anılmaktadır.
Sonuç olarak bilimsel temeller ile donatılmış iş, politika ve yaşam stratejileri her bireyin daha başarılı hayatlara ulaşmasını sağlayacaktır. Tercihlerimizde ve stratejilerimizde bireysel düşünme yerine kazan-kazan ilkesi ile hareket ettiğimizde kazanan sayısı artacaktır.