Ekonomi içerikli yazılarımın yanında son dönemde özellikle dijitalleşme ve dijital süreçler ile ilgili yazıları sizlerle paylaşıyorum. Ekonomi içerisinde mevcut verileri incelemenin ve yorumlamanın önemi tartışılamaz ancak her zaman önemsediğim, altını çizdiğim konu ise ekonomide değer yaratmak konusudur. Değer yaratma iş süreçlerinde pek çok noktada olabilir. Başta müşteri beklentileri olmak üzere, ürün, hizmet gibi şirketlerin iş süreçleri içerisinde farklılaşabilecekleri tüm noktalar değer döngüsü içerisindedir. Bunun yanında bir de şirketlerin kendi iç süreçleri mevcuttur. Üretimden satışa, muhasebeden satın almaya tüm işleyiş şirketlerin iç süreçleri içerisinde değerlendirilir.
Tüm bunlar çerçevesinde birkaç gün önce tüm Dünya’da şok etkisi yaratarak batışını öğrendiğimiz, turizm alanında bir dev olan Thomas Cook şirketi ile ilgili birkaç dikkat çeken unsuru paylaşmak istiyorum. Gönül ister Dünya üzerindeki hiçbir şirket problem yaşamasın ancak hepimizin bildiği üzere bunun olması da pek mümkün gözükmüyor. Burada iş dünyasına düşen konu bu gibi durumlardan büyük dersler çıkarmak olmalıdır.

Peki kimdir bu Thomas Cook?
(22Kasım 1808 18Temmuz 1892), Melbourne, Avustralya doğumlu Baptist din adamı ve işadamı. Kendi adıyla bilinen taşımacılık şirketini kurdu. Thomas Cook 1846 yılında marangozluk mesleğini bıraktı ve seyahat düzenleyicisi olarak yeni mesleğine başladı. 1841 yılında İngiltere’nin Leicester kentine, 2O km uzaklıktaki bir alanda düzenlenen festivale, 571 kişilik bir turist kafilesi ile işe başlamış. Bu hareketiyle modern anlamda ilk turizm hareketini başlatmıştır. 1 şiline düzenlediği bu turdan hiç kar elde etmemiş ve ilk tur düzenleyen kişi olmuştur.
Tur organizatörü olarak yeni bir meslek alanı yaratmıştır. Cook ilk yurt dışı turunu İskoçya`ya tren ve gemi ulaşım araçlarını birlikte organize ederek gerçekleştirmiştir. 1860 yılında ilk seyahat şirketini THOMAS COOK TRAVEL adı ile açmıştır. }

İlklerle başlayan ve bugün 18 ülkede faaliyeti, 9 Milyar Pound yıllık Cirosu, 200 Milyon müşterisi, 186 Oteli, 100 adet kendine ait uçağı, 22000 çalışanı ve bunun gibi birçok gücü ile bir Dünya devi haline gelen bir şirket. Tur operatörleri, kendine ait havayolları, otelleri ile aslında birçok alanda rekabet gücünü elinde bulunduran bir Dünya devinden bahsediyoruz. Sadece İngiltere’den ziyaretçi sayısı 50 Milyonlarda. Peki nasıl oluyor da böylesine büyük ölçekte ve güçlü olan şirket sıkıntı yaşıyor?

2018 yılı faaliyet raporu ve bilançolarını incelediğimde önemli noktalar dikkatimi çekti. Şirketin 9 Milyar Poundluk cirosunda operasyonel giderleri 1.7 milyar pound olmakla birlikte sadece personel gideri 1.1 milyar pound olarak gerçekleşmiş. Diğer taraftan geleneksel yöntemlerden sıyrılmaya çalışılarak websitesi ve aplikasyon bazlı çalışmalar öncelik haline gelmiş ve satışların %12’lik kısmı online olarak yapılır duruma gelmiştir. Borçluluk tarafına baktığımızda 350 milyon pound civarında, ve 250 milyon pound civarında bir borç rakamına sahip.
Detaylı olarak tüm süreçlerini göz önüne aldığımızda karşımıza çıkan en büyük gerçek Dünya’da iş yapış şekillerinin ve tüketici alışkanlıklarının değiştiğidir. Bunu geçmişten günümüze birçok firma ile örneklendirebiliriz. Son dönemde sektörde bir Dünya devinin tüm kaynaklar kendine akıyorken sıkıntı yaşaması iş dünyası içerisindeki herkese ders çıkarılacak bir örnek olmalıdır. Gerek finansal,gerek operasyonel gerekse yönetimsel olarak incelenmesi gerekmektedir ama açıkçası önemli olan en büyük nokta dijitalleşme konusudur. Buradan kimse websitesi ve aplikasyon kurulumlarını anlamasın. Çünkü dijitalleşme dediğimiz hadise onlardan kesinlikle ibaret değildir. Web sitesi ve aplikasyon tüketiciye ulaşmada bir iletişim aracıdır. Nihayetinde şirketlerin kendi iç süreçlerini ve iş yapış biçimlerini göz önüne alarak yeni Dünya düzeni ve dijital dönüşüm konusunu önemsemelidir diyebilirim.Hatta tüm süreçlerini incelerken eski yöneticisi Tim Rogers’ın şirket ile ilgili BBC kanalında yorumu aslında konuyu özetlemektedir. Tim Rogers şirket için “ Digital Dünya’da Analog İş Modeli” diyerek bir öz eleştiride bulunmuştur.İşte bu noktada ülkemizdeki ve şehrimizdeki herkesin şapkasını önüne alarak düşünmesi gerekmektedir
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Yusuf ŞEHİTOĞLU tarafından yayımlandı
1981 yılı İnegöl doğumluyum. Bilgi Üniversitesi İşletme Yönetimi Yüksek Lisansımı (MBA) gerçekleştirdim. Yüksek Linsans Yönetim, finans, Pazarlama ve Satış, Strateji ve İş geliştirme alanlarını kapsamaktadır. Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. İlkokulu Gazipaşa ilk okulunda , sonrasında ise Turgutalp Anadolu Lisesinde okudum. Evli 2 çocuk babasıyım. İngilizce ve Almanca biliyorum.
Çocuk yaşlardan beri ticaretin içindeyim. Ailem 1948 yılında Yunanistan’dan önce İstanbul’a sonrasında ise maddi imkansızlıklardan ötürü İnegöl’e yerleşmiş , babam 60’lı yıllarda hayalindeki tavukçuluk işi ile ticaret hayatına atılmış. Sonrasında inşaat, ilaç, yem ve hayvancılık gibi alanlarda faaliyetlerini gösterirken benim de çalışmama gibi bir şansım olmadı. Simit, leblebi tozu, kırık yumurta satışı da ziyadesi ile yaptım Ayrıca İnşaatlarda kalıplardan çıkarılan çiviler tekrar toplanıp düzeltilip sağlam kalanları kullanılırdı. O iş de belirli bir ücret karşılığı benden sorulurdu
Sonrasında Üniversite dönemimde de çalıştım. Yaklaşık 3 yıl kadar AIESEC isminde bir derneğin Yönetim Kurulu üyeliğini yaptım . 200’e yakın ülkede faaliyetlerini sürdüren, mesai saatleriyle Uluslararası bir şirket gibi çalışan ve Hollanda Merkezinden şubelerine kadar herkesin öğrenci olduğu bir dernek. Ancak Türkiye ve Dünya’daki bir çok uluslararası ve ulusal şirketin partner olduğu bir dernek. Hem öğrencilerin yabancı ülkelerde iş tecrübesi kazanmasını sağlıyor hem de bulunduğu ülkedeki şehirlerde yer alan şubelerinde şirketlerle, derneklerle, Ticaret odalarıyla projeler gerçekleştiriyor. Bu sayede Bursa Sanayisindeki birçok kurum ve İstanbul’da birçok kurum ile işbirliğinde bulunma ve çalışma fırsatını yakaladım. BTSO, BUSİAD, TUSİAD, MÜSİAD, GESİAD, KALDER ve bunun gibi birçok kurum. Bu dönemlerde de ticari faaliyetlerim oldu.
AIESEC sonrasında Ekonomistler topluluğu ve ARI grubunda çalışmalarda bulundum. Aynı zamanda uluslararası ticaret alanında uzmanlığımı aldım. Akabinde bir dönemim Almanya’da hem eğitim hem de ticari çalışmalarla geçti. Sonrasında bir dönem Malta’da iş İngilizcesi uzmanlığım için bulundum ve sonrasında askere gittim.
2006 yılında askerlik dönüşünde çantamı aldım ve Çin’e mal getirmek için gittim. Döndüğümde Çin’den mal getirmeye başladım. Türkiye’deki birçok zincir markete, TV Satış kanallarına ve toptancılara ithalatını yaptığım ürünlerin satışını yapmaya başladım. Aynı zamanda uluslararası emtia piyasalarında da faaliyetlerim oldu. Demir, Şeker gibi…
Bugün inşaat , uluslararası ticaret , eğitim, danışmanlık ve takı alanlarında faaliyetlerimiz var.
İnşallah farklı sektörlerde de girişimlerimiz olacak.
İnşaat sektöründe konut ve işyeri projelerimizle yenilikçi, tüketici ihtiyaçlarına uyumlu ve ihtiyaçlarının farkındalığını sağlayan projeler gerçekleştiriyoruz. Uzun yıllara dayanan tecrübemiz ile müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Planlamamız ile birlikte inşaat hem inşaat alanında hem inşaat teknolojileri anlamında şehir dışında projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Eğitim ve danışmanlık alanların Learn ‘N Play markamızda çocuk gelişim merkezimizin faaliyetine başladık. Çocuk gelişim uzmanlarımızda iç sistemlerimizin oluşturduk. Önümüzdeki süreçte Franchise yoluyla zincirleştirmek istiyorum. Gelişim merkezimizde aynı zamanda yurtdışından ithal eğitici ve geliştirici oyuncak satışları yapılmaktadır. Aynı zamanda aile ve kişisel danışmanlık alanında faaliyetini sürdürmektedir. Bununla beraber Luzz Accessories markamızla yurtdışından getirdiğimiz takılarımızın satışını yapmaktayız. Bu alandaki çalışmamız daha çok online iş modeli olarak geliştirdiğimiz bir faaliyet alanımızdır.
İş hayatımız ile birlikte sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetlerim de devam etmektedir. Yaklaşık 18 senedir dernekçiliğin içerisindeyim. Bahsettiğim gibi AIESEC ile 19 yaşımda dernekçilik faaliyetim başladı. Aslında o biraz profesyönel çalışma alanıydı. Çünkü 19 yaşında ekibimizde 80-100 kişi çalışıyordu. Raporlama sistemlerinden bilançolarına, muhasebe proglamı Logo kullanımından projelendirmeye top yekün profesyonel bir çalışma alanıydı. AIESEC sonrasında ekonomistler topluluğu ve ARI grubunda dernekçilik faaliyetlerim sürdü. İnegöl’de dönüşümle birlikte Genç Müsiad’da 2 sene kadar görev yaptım. Sonrasında İnegöl Genç İşadamları Derneğinde 8 sene kadar faaliyetim oldu. 4 sene de Bursa Ticaret Sanayi Odası Genç Girişimciler Kurulu İcra Kurulunda görevim yaptım. 5 sene kadar da İnegöl Ticaret Sanayi Odası Meclis Üyeliğinde bulundum.
Tüm gönderileri Yusuf ŞEHİTOĞLU ile görüntüle