90’lı yıllarda ülkemizde çok daha derin süreçler ve kayıplar yaşandı. Ticari işleyiş bugün ile kıyaslanamayacak şekildeydi. O günkü seçilen enflasyona dayalı büyüme modelinde yaşanması gerekenler yaşandı. Kurumsal hafızalarda birçok firma yaşananları unuttu ya da daha genç firmalara sahip olduğumuz için bir panik yaşanıyor. Şimdi hem uluslararası projeksiyonu ortaya koyalım hem de durumsal analizimizi yapalım.
Dünya’nın önemli firmalarından biri 22 ülkenin merkez bankalarının 15 aylık programlarına ve tahminlerine göre bir çalışma yapmış. Dünya’da merkez bankalarının görevi para politikaları ve fiyat istikrarını sağlamaktır. Dolayısıyla ön görülerimizde referans noktalarımızdan biridir. Yapılan bu çalışma aşağıda resmedilmiştir. Beyaz renk faiz düşüşünü, gri renk sabit kalacak faizi ve kırmızı renk de faiz yükselişini göstermektedir. Bu ülkeler Türkiye, Çin, Endonezya, Meksika ve Nijerya
Detaylı olarak oralardaki iş yapıları ve iş gücü piyasasına şimdi girmeyeceğim. Çünkü şu an için bizi ilgilendiren faiz politika hedeflemeleri. Faiz politikası ile yatırımlar arasındaki ilişki negatif yönlüdür. Yani faiz arttıkça yatırımlar düşer. 2020 yılı projeksiyonunda Türkiye’de faizlerin %15 bandına çekilmesi hedeflenmektedir. Dolayısıyla 2019 yılı içerisinde borçlanma seviyeleri düşürülecek anlamına gelmektedir.
Bu bizi neden ilgilendiriyor. Firmaların yönetimi yaptıkları işe göre nakit akış sistemlerine bağlıdır. Bu nakit akış denilen konu vadesi 1 seneden az olan nakite dönebilen varlıkların hareket kabiliyetidir. Durumsal olarak ülkemizde yaşanan sert develüasyon ile firmalarımızın nakit akış yapıları ciddi uyumsuzluğa neden olmaktadır. Bir süredir ucuz finansman kaynakları, parasal genişleme, iş hacminin genişlemesi, uzun zamandır fiyat artışlarının faizlerin yüksek olmaması nedeniyle artış göstermemesi gibi unsurlara göre firmalarımız yapısal düzeneklerini oluşturmuşlardır. Bu hızlı yaşanan süreçte vadeler kısalmış, maliyet tabanlı fiyat artışları yaşanmış ve panik dolayısıyla üretim ile satış hacimleri düşmüştür. Borçlanma maliyetlerinin artması ve borç vericilerin isteksizleri işleyişin akışını bozmaktadır. Bu da aslında piyasada iş yapılmasının önüne geçmekte ve psikolojik olarak önemli etki yaratmaktadır.
İşte bu noktada uluslararası hedeflemeler ilgilendirmektedir. Çünkü yatırımların tekrar hızlanacağı zamanlar KOBİ’lerimiz ile güçlü girebilmeliyiz. Yapısal düzenlemeler ile gaza basılacak günlere hazır hale gelmeliyiz.
Burada ihracat kabiliyeti olan firmalar için yurtdışı satışa yönelim bir güçlü alan oluşturacaktır. Ancak tüm firmalarımız için bir danışmanlık mekanizması oluşturulmalı ve bu süreci aşmalıyız. Yapılacak çalışmaların ve desteklerin çoğunluğu da KOBİ’lere yönelik olmalı. Sektörlerin genel yapısı, vade yapıları, borçlanma durumları ve kapasite gibi alanlarda danışmanlıklar süreç için önem art etmektedir. Tabiki yapısal reformalar ve tutarlılıkla hareket piyasa güveni için de oldukça önemlidir. Türkiye’mizde çok iş var ancak panik havasını dağıtmak için çalışmalıyız.
Bunu beğen:
Beğen Yükleniyor...
İlgili
Yusuf ŞEHİTOĞLU tarafından yayımlandı
1981 yılı İnegöl doğumluyum. Bilgi Üniversitesi İşletme Yönetimi Yüksek Lisansımı (MBA) gerçekleştirdim. Yüksek Linsans Yönetim, finans, Pazarlama ve Satış, Strateji ve İş geliştirme alanlarını kapsamaktadır. Uludağ Üniversitesi İktisat Bölümü mezunuyum. İlkokulu Gazipaşa ilk okulunda , sonrasında ise Turgutalp Anadolu Lisesinde okudum. Evli 2 çocuk babasıyım. İngilizce ve Almanca biliyorum.
Çocuk yaşlardan beri ticaretin içindeyim. Ailem 1948 yılında Yunanistan’dan önce İstanbul’a sonrasında ise maddi imkansızlıklardan ötürü İnegöl’e yerleşmiş , babam 60’lı yıllarda hayalindeki tavukçuluk işi ile ticaret hayatına atılmış. Sonrasında inşaat, ilaç, yem ve hayvancılık gibi alanlarda faaliyetlerini gösterirken benim de çalışmama gibi bir şansım olmadı. Simit, leblebi tozu, kırık yumurta satışı da ziyadesi ile yaptım Ayrıca İnşaatlarda kalıplardan çıkarılan çiviler tekrar toplanıp düzeltilip sağlam kalanları kullanılırdı. O iş de belirli bir ücret karşılığı benden sorulurdu
Sonrasında Üniversite dönemimde de çalıştım. Yaklaşık 3 yıl kadar AIESEC isminde bir derneğin Yönetim Kurulu üyeliğini yaptım . 200’e yakın ülkede faaliyetlerini sürdüren, mesai saatleriyle Uluslararası bir şirket gibi çalışan ve Hollanda Merkezinden şubelerine kadar herkesin öğrenci olduğu bir dernek. Ancak Türkiye ve Dünya’daki bir çok uluslararası ve ulusal şirketin partner olduğu bir dernek. Hem öğrencilerin yabancı ülkelerde iş tecrübesi kazanmasını sağlıyor hem de bulunduğu ülkedeki şehirlerde yer alan şubelerinde şirketlerle, derneklerle, Ticaret odalarıyla projeler gerçekleştiriyor. Bu sayede Bursa Sanayisindeki birçok kurum ve İstanbul’da birçok kurum ile işbirliğinde bulunma ve çalışma fırsatını yakaladım. BTSO, BUSİAD, TUSİAD, MÜSİAD, GESİAD, KALDER ve bunun gibi birçok kurum. Bu dönemlerde de ticari faaliyetlerim oldu.
AIESEC sonrasında Ekonomistler topluluğu ve ARI grubunda çalışmalarda bulundum. Aynı zamanda uluslararası ticaret alanında uzmanlığımı aldım. Akabinde bir dönemim Almanya’da hem eğitim hem de ticari çalışmalarla geçti. Sonrasında bir dönem Malta’da iş İngilizcesi uzmanlığım için bulundum ve sonrasında askere gittim.
2006 yılında askerlik dönüşünde çantamı aldım ve Çin’e mal getirmek için gittim. Döndüğümde Çin’den mal getirmeye başladım. Türkiye’deki birçok zincir markete, TV Satış kanallarına ve toptancılara ithalatını yaptığım ürünlerin satışını yapmaya başladım. Aynı zamanda uluslararası emtia piyasalarında da faaliyetlerim oldu. Demir, Şeker gibi…
Bugün inşaat , uluslararası ticaret , eğitim, danışmanlık ve takı alanlarında faaliyetlerimiz var.
İnşallah farklı sektörlerde de girişimlerimiz olacak.
İnşaat sektöründe konut ve işyeri projelerimizle yenilikçi, tüketici ihtiyaçlarına uyumlu ve ihtiyaçlarının farkındalığını sağlayan projeler gerçekleştiriyoruz. Uzun yıllara dayanan tecrübemiz ile müşterilerimize hizmet vermeye devam ediyoruz. Planlamamız ile birlikte inşaat hem inşaat alanında hem inşaat teknolojileri anlamında şehir dışında projeler gerçekleştirmeyi hedefliyoruz.
Eğitim ve danışmanlık alanların Learn ‘N Play markamızda çocuk gelişim merkezimizin faaliyetine başladık. Çocuk gelişim uzmanlarımızda iç sistemlerimizin oluşturduk. Önümüzdeki süreçte Franchise yoluyla zincirleştirmek istiyorum. Gelişim merkezimizde aynı zamanda yurtdışından ithal eğitici ve geliştirici oyuncak satışları yapılmaktadır. Aynı zamanda aile ve kişisel danışmanlık alanında faaliyetini sürdürmektedir. Bununla beraber Luzz Accessories markamızla yurtdışından getirdiğimiz takılarımızın satışını yapmaktayız. Bu alandaki çalışmamız daha çok online iş modeli olarak geliştirdiğimiz bir faaliyet alanımızdır.
İş hayatımız ile birlikte sivil toplum kuruluşlarındaki faaliyetlerim de devam etmektedir. Yaklaşık 18 senedir dernekçiliğin içerisindeyim. Bahsettiğim gibi AIESEC ile 19 yaşımda dernekçilik faaliyetim başladı. Aslında o biraz profesyönel çalışma alanıydı. Çünkü 19 yaşında ekibimizde 80-100 kişi çalışıyordu. Raporlama sistemlerinden bilançolarına, muhasebe proglamı Logo kullanımından projelendirmeye top yekün profesyonel bir çalışma alanıydı. AIESEC sonrasında ekonomistler topluluğu ve ARI grubunda dernekçilik faaliyetlerim sürdü. İnegöl’de dönüşümle birlikte Genç Müsiad’da 2 sene kadar görev yaptım. Sonrasında İnegöl Genç İşadamları Derneğinde 8 sene kadar faaliyetim oldu. 4 sene de Bursa Ticaret Sanayi Odası Genç Girişimciler Kurulu İcra Kurulunda görevim yaptım. 5 sene kadar da İnegöl Ticaret Sanayi Odası Meclis Üyeliğinde bulundum.
Tüm gönderileri Yusuf ŞEHİTOĞLU ile görüntüle